Türkiye’de İş Yapmanın Zorlukları?

ANASAYFA > blog > türkiye’de iş yapmanın zorlukları?

Sevgili Evren kardeşimin kaleminden çok beğendiğim bir yazısını paylaşmak istedim;
 

1- Mali Yıl bittikten sonra ek vergi getirilebilir. Mevcut iş ortamımızda öngörülebilirlik seviyesi maalesef azalmış değil yoktur. Yıl biter, sonrasında %10 ek vergi daha ödeyeceksiniz denir.

2- Yıl içinde kurumlar vergisi artışı söz konusu olabilir. Yıl başında bütçenizi hazırlar ve bütçenize vergi maliyetlerinizi eklersiniz ama yılın ortasında kurumlar vergisi bir anda artar.

3- Yıl içinde o ayın sonu bile beklenmeden 3 gün sonra uygulamaya geçilecek şekilde KDV oran artışı olabilir. Fatura, muhasebe programını mı düzeltelim, fiyat listelerini mi güncelleyeyim derken bir verilen 3 günlük süre burnunuzdan gelir

4- Sürekli fiyat arttırmak zorunda kaldığınız için müşterileriniz ile aranız bozulur-Yüksek enflasyon nedeni ile sürekli mal ve hizmet fiyat güncellemesi yapmak gerektiği için, malın arz ve talep elastikiyeti fiyat ve maliyet artışlarına karşı ne kadar hassas iyi analiz edeceğim derken iktisatçıya dönüşürsünüz.

5- Sürekli Maliyet Yönlü Bütçe Revizesi Yapmak zorunda kalırsınız. Yine yüksek enflasyon nedeni ile Personel ve diğer maliyet artışları sürekli bütçe revizesi yapmanızı, sürekli defansif hareket etmenize neden olur.

Personelinizi tutmakta zorlanır ve değerli arkadaşları kaybedebilirsiniz.

6- Kredi bulamazsınız, kredi bulamadığınız için güdük kalırsınız. Özkaynak ile büyümenin aslında en pahalı yöntem olduğunu tekrar tekrar tecrübe edersiniz. Kredileriniz var ise roll edemezsiniz, uzun vadeli yatırımı düşünemezsiniz bile.

7- Vergi Mevzuatı karışıktır, teşvikler karışıktır. Anlayamazsınız..Hiçbir zaman için tam anlamı ile vergisel veya diğer desteklerden tam anlamı ile faydalandığınız konusunda içiniz rahat olmaz.

Kanunlar birbiri ile çelişir. (Özellikle sonunda barışı yazan kanunlar-imar barışı-varlık barışı )

Mahkemelerde süreçler uzar veya yaptığınız iş farklı bir yenilikçi bir iş modelidir ancak vergisel durumunu netleştirmek için karnınız çatlar. Soru sorduğunuz kişiler de en suya sabuna dokunmayan cevaplar verir. Bu arada da ekonomiye katkısı olmayan spekülatif kazançlardan vergi alınmamaya da devam eder.

Paypal, Stripe, wise vb. gibi işinizi kolaylaştıracak uygulamalara ulaşamazsınız.

Vergi afları nedeni ile adaletsizlik duygusunu iliklerinize kadar hissedersiniz ve kural ve kaidelere uymayanların yanına kar kaldığını tekrar tekrar tecrübe edersiniz.

8- Gece saati kurup resmi gazete takip etmek zorunda kalırsınız. Bu nedenle de FOMO hastalığından muzdarip olabilirsiniz. Her gün gelebilecek yeni bir düzenlemelere karşı A B C D E F planlarınız olması gerekir.

9- 1 hafta tatile çıksanız döndüğünüzde değişmiş birçok kanun maddesi, genelgesi ile karşılaşıp, ekstra mesai yapmanız gerekir. Bankacılar, hukukçular, müşavirler, şirket sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, personel herkes için bu durum geçerlidir.

10- Sözlü yönlendirmelere maruz kalırsınız, yani mevzuatını bulamazsınız ama karşınızdaki özel veya kamu kurumu işlemin öyle olacağını söyler, onlara da talimat gelmiştir veya işgüzar bir kişi o şekilde yorumlamıştır. Anlatamazsınız.. Vaktiniz gider, günler geçer..
 

Şu an iş arkadaşlarım paydaşlarım değerli büyüklerimle konuşuyorum, görüşüyorum. Kendi işlerini yapan değerli profesyoneller artık büyük şirketlerde uzmanlıkları tarafında iç girişimci yöneticileri gibi çalışmaya başladı. Girişimler ve olgun şirketler artık döviz fatura kesemiyorsa var olmaları büyümeleri çok zor. TTO'lar işlevselliğini yitirdi bana göre. Şu an eminimki melek yatırımın yerine yavaş yavaş geçen kitle fonlaması çıktıları da 3-4 sene sonra ne olacak soru işareti gibi. Türkiye'de erken aşama yatırımları da azaldığı için TR'deki vergi sistemi ve ekonomik daralmaya baktığımızda satış için yurtdışına odaklanmak kaçınılmaz oluyor. Bu orta ve üstü segmentteki teknoloji tabanlı işletmeler içinde geçerli. Nitelikli personel azlığını da hesaba katarsak kemik kadroyu tutup birçok hizmeti dışardan profesyonellerden almak mantıklı (yazılım geliştirme, iş geliştirme vs.). Şu anki hayat pahalılığı ve sürekli artan 'herşey' karşısında biz hizmet ve ürün bedellerimizi sürekli aynı ve üstü oranda arttıramıyoruz. Orta segment daha da zorlanacak. Bu yüzden herkes artık bu ekonomik değişimleri hafife almamalı ve acil iş modeli değişikliğine gitmelidir. İşletmenize yeni bir bakış açısı kazandırmalısınız.

Sizlerinde görüşleri vardır. Linkedin mesajları bölümünde yada bana özelden fikirlerinizi, önerilerinizi yada sorularınızı tartışmaya açabilirsiniz.